Erdoğan Suriye'yi uyardı
27 Haziran 2012, Çarşamba
Türkiye ile Suriye arasındaki "uçak krizi" dördüncü gününe girerken Türkiye en üst perdeden Şam yönetimini uyardı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "kesinlikle bu olay sineye çekilmeyecektir" derken Başbakan Recep Tayip Erdoğan daha açık konuştu: "Bundan böyle Suriye’den Türkiye sınırına güvenlik riski ve tehlikesi oluşturacak şekilde yaklaşan her askeri unsur tehdit olarak değerlendirilecek ve askeri hedef olarak muamele görecektir."
Başbakan Erdoğan, Türkiye ve bölge ülkelerinin dört gündür merakla beklediği açıklamayı partisinin grup toplantısında yaptı. Türk televizyonlarıyla birlikte France 24 ve El Cezire’nin canlı yayınladığı konuşmasında Erdoğan, hükümetinin bilinçli olarak soğukkanlı ve itidalli davrandığının altını çizdi, bu siyasi pozisyonu eleştirenlere tepki gösterdi.
"Yumuşak başlılığımız uysal koyun olduğumuz anlamına gelmez. Sağduyulu olmamız acziyet gibi algılanmasın. Türkiye Cumhuriyeti ne yaptığını da ne yapacağını da gayet iyi bilmektedir. Türkiye olarak elbette savaş çığırtkanlarının tuzağına düşmeyiz. Ancak uluslararası sularda uçağımıza yapılan saldırı karşısında susacak, tepkisiz kalacak bir ülke değiliz. Uluslararası hukuk çerçevesinde bu hadisenin üzerine kararlılıkla gideceğiz."
Erdoğan: "Türkiye’nin gazabı şiddetlidir"
Suriye rejiminin Türkiye sınırında oluşturduğu güvenlik risklerinin bundan sonra karşılıksız kalmayacağını söyleyen Başbakan Erdoğan, "Türkiye’nin dostluğu ne kadar değerliyse, herkes bilsin ki Türkiye’nin gazabı da o kadar şiddetlidir. diyerek Şam yönetimine veryansın etti.
Erdoğan ayrıca "Bin yıllık bir devlet geleneğine sahip olan Türk milleti tarihin akışını değiştirmiş bir millettir. Biz tarihi yaparız, onu kimin yazacağına kimin okuyacağına ders alacağına karışmayız." sözlerini beraberinde getirdi.
Başbakan Erdoğan, "Türkiye’nin kardeşleriyle kucaklanmasından Türkiye’nin yüz yıllık hasreti sona erdirmesinden rahatsızlık duyanlar var. Bunların terörü desteklediklerini, kukla yönetimleri kışkırttıklarını çok iyi biliyoruz." sözleriyle de ad vermeden uçak krizinde Şam yönetimini destekleyen Rusya’ya tepki gösterdi.
Erdoğan’ın eleştirilerinden en başından beri Suriye politikasını tenkit eden gazeteciler de nasibini aldı. "Türkiye’ye kendi memleketine maşa taşeron gibi ifadelerle hakaret edenler var. Cürmü ne kadar yer tutar diye baktığın zaman da bir şey tutmaz. Ama bunları alıp da böyle kaldıranlar var. Biz kimsenin maşası, taşeronu değiliz. Biz başkalarının kışkırtmasıyla değil, kendi iradesiyle medeniyetiyle bağımsız bir ülkeyiz."
Esad: "Savaş durumu yaşıyoruz"
Bu sözlere akşam saatlerinde yanıt veren Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ise "Şu an kelimenin tam anlamıyla bir savaş durumu yaşıyoruz" dedi. Suriye Haber Ajansı’na göre, yeni kabinenin yemin töreni sırasında bir konuşma yapan Esad, ülkesinin savaş durumunda olduğunu; tüm politikaların, yönelimlerin, sektörlerin ve olanakların zafer sağlama yönünde olması gerektiğini belirtti.
CHP: "Blöfle, asarım keserimle dış politika yapılmaz"
Türkiye’de ise ana muhalefet partisi iktidara yönelik eleştirilerini sürdürüyor. Son uçak krizini hükümetin Suriye politikasının iflası olarak değerlendiren Cumhuriyet Halk Partisi, Suriye’ye saldırgan tutumu nedeniyle tepki gösterirken hükümete yönelik eleştirilerinde de hız kesmiyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "On yıl önce hiç kimse Türk savaş uçağını düşürmeyi aklının ucundan düşürmeyi geçirmezdi ama hükümet hala 'biz büyüğüz' edebiyatı yapıyor" dedi.
Hükümetin dış politikasını da sert bir şekilde eleştiren Kılıçdaroğlu Türkiye’nin Ortadoğu’daki itibarını yitirdiğini iddia etti: "Blöfle asarım keserimle, dış politika yapılır mı? Uluslararası caydırıcılığımıza bu blöf söylemi darbe vuruyor. Düşünün, sizin kararlılığınız artık Ortadoğu gazetelerinde alay konusu oluyor. Sizin başbakanınızla alay ediliyor. Bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, bu konuma nasıl düşebilir?"
MHP’den hükümete tam destek
Milliyetçi Hareket Partisi ise hükümetin alacağı kararların yanında ve destekçisi olacağını açıkladı. Partisinin meclis grubuna hitap eden genel başkan Devlet Bahçeli, "Şam yönetimi elbette bunun hesabını vermeli ve bu tavrının karşılıksız kalmayacağını bilmelidir. Hâlâ Suriye yönetiminin tansiyonu artırıcı iletileri, gerilimi tırmandırıcı sözleri hiçbir şekilde kabul edilemez niteliktedir." dedi.
Hükümete Suriye'den net ve doyurucu nitelikli özür ve tazminat talep edilmesi konusunda ısrarcı olunması çağrısında bulunan MHP lideri, savaş seçeneğinin en son seçenek olduğunu belirterek küresel güçlerinin tahrikine gelinmemesini istedi.
Rusya: "Taraflar itidalli davranmalı"
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aleksandır Lukaşeviç, Suriye ve Türkiye'ye itidal çağrısı yaparak, diyalogla olayın tüm boyutlarının netleştirilmesi tavsiye etti.
Türk uçağının Suriye hava savunma sistemi tarafından vurulmasından sonra yaşanan gelişmeleri Moskova'nın endişeyle izlediğini söyleyen Lukaşeviç, "Bu olayın bir provokasyon veya kasıtlı bir eylem olarak ele alınmamalı, bölgedeki durumun daha da istikrarsız hale gelmesi engellenmeli. Taraflar, itidalle ve yapıcı bir diyalogla gelecekte benzer trajik olayların yaşanmasını engelleyecek şekilde olayın tüm boyutlarını netleştirmeli." dedi.
Erdoğan’dan Rusya’ya acil yanıt
Rusya’nın açıklamalarına tepki gösteren Başbakan Erdoğan, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un mevkidaşı Ahmet Davutoğlu’yla yaptığı görüşmedeki yaklaşımın farklı olduğunu belirtti ve "Buradaki açıklaması Suriyeli mahfilleriyle yaptığı görüşmeden hareketle, onların diliyle biraz konuşmuş olsa gerek. Tabii bizim şu andaki bulgularımız, elimizdeki belgeler pek de onun iyi niyetli davrandığı kadar bir tablo ortaya koymuyor." dedi.
Kaynaklar
Bu haber arşivlenmiştir; değişikliklere ve/veya vandalizme karşı korumaya alınmıştır.
Bir düzeltmeniz varsa haberin tartışma sayfasına düzeltmenizi yazın. Hizmetliler tarafından dikkate alınacaktır. Not: Listelenmiş kaynaklar artık erişilemiyor olabilir. |