Türkiye'de yemin krizi çözüldü
11 Temmuz 2011, Pazartesi
- 11 Temmuz 2011: Türkiye'de yemin krizi çözüldü
- 9 Temmuz 2011: Ankara'da siyasi ortam yumuşuyor
- 8 Temmuz 2011: Kılıçdaroğlu: "Güvence verilirse yemin ederiz"
- 8 Temmuz 2011: Türkiye'de tutuklu milletvekilleri tahliye edilmedi, siyasi kriz meydana geldi
- 8 Temmuz 2011: Selahattin Demirtaş: "Yarın meclise gitmiyoruz"
Vikihaber Türkiye portalı TBMM yemin krizi ile ilgili Vikipedi'de madde bulunmaktadır.
12 Haziran seçimleri sonrasında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekillerinin "yemin etmemesi", Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) destekli milletvekillerinin de Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni "boykot etmesi" ile tırmanan siyasi krizin "yemin" boyutu aşıldı.
CHP heyetlerinin geçen haftadan bu yana Adalet ve Kalkınma Partisi heyetleriyle ardı ardına yaptıkları görüşmeler sonucunda bir mutabakat metni üzerinde uzlaşıldı.
Toplantılara katılan AK Parti Grup Başkanvekilleri Nurettin Canikli, Ahmet Aydın ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Haluk İpek ile CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek ve İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın’ın imzasıyla kamuoyuna duyurulan anlaşmada en dikkat çekici ifade “Yasama faaliyetlerine katılmayan milletvekillerinin yemin ederek, Meclis çalışmalarına iştirak etmeleri arzu edilmektedir.” oldu.
TBMM’nin, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran, Kurtuluş Savaşı’nı yöneten ve olağanüstü koşullarda dahi toplanarak, bugün yaşanılanlarla kıyaslanamayacak, çok daha büyük sorunların üstesinden gelen bir Meclis olduğu vurgulanan açıklamada;
“Halkın egemenliği ve milletin iradesinin, seçilmiş ve vekâlet verilmiş milletvekilleri aracılığıyla TBMM’de hayata geçirilecektir. Bu çerçevede tüm siyasi partilerin ve milletvekillerinin, milletimizin kendilerine verdiği bu onurlu görevi yerine getirmeleri için TBMM’de olmaları gerektiğine inanıyoruz. 12 Haziran seçimleri sonrasında bazı milletvekillerinin yemin etmeyerek, yasama faaliyetlerine katılmamaları eksikliktir. Son seçimlerle birlikte yüzde 95 seviyelerinde yüksek bir temsil oranını yansıtan TBMM, milletimizin yeni bir anayasa yapılması talebiyle birlikte birleştirilerek değerlendirildiğinde, tüm siyasi partiler için uygun bir uzlaşma zemini oluşturmaktadır. Ortaya çıkan bu tarihi fırsat, toplumsal sözleşme tanımına uygun bir anayasa yapılması hedefi için kullanılmalıdır.
Siyaset kurumu için sorunların gündeme getirileceği, tartışılacağı, değerlendirileceği ve çözüm bulunacağı yegâne ortam TBMM’dir. Siyasi partiler, sorunların çözümü için TBMM zemininde olmalıdır. Bu inançla, anayasa dâhil, tüm mevzuatın hukukun üstünlüğü çerçevesinde ve kuvvetler ayrılığı ilkesi dikkate alınarak, özgürlükleri genişletici bir anlayışla yorumlanması ve uygulanması gerektiğine inanıyoruz. Sonuç olarak, Meclisin açılışından bugüne kadar yasama faaliyetlerine katılmamış olan milletvekillerinin yemin ederek, Meclis çalışmalarına iştirak etmelerini ve katkı sağlamalarını arzu ediyoruz.” denildi.
Uzlaşının ardından CHP Grup toplantısına katılan milletvekillerine, öğleden sonraki oturumda yemin edecekleri bildirildi. Yemin için kürsüye giden CHP’lilerin yakalarında "Egemenlik kayıtsız şartsız milletidir." kokartları bulunuyordu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, gelişmeleri “CHP’lilerin yemin etmesi olumlu bir gelişme. Sıra BDP’lilerde.” şeklinde değerlendirirken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Zaten beklentimiz buydu." dedi.
Gözlemciler uzlaşma metninin, tutuklu CHP milletvekillerinin serbest bırakılmasını sağlayacak somut bir yasal değişikliğe ya da böylesi bir değişikliğe yönelik net bir söze dahi yer vermediğine dikkat çekiyor.
CNN Türk'ün konuya ilişkin yayına katılan Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer, metinde yer alan ifadelerin CHP’nin beklentilerini karşılamaktan uzak göründüğünü, CHP’nin yemin etme kararlılığında olması nedeniyle, böylesi genel ifadelere yer veren bir metinle yetindiğini belirtti.
Görüşmelerden ve uzlaşı sürecinden dışlandıklarını belirten BDP’lilerden ise sitemkâr ancak uzlaşmaya kapalı olmayan mesajlar geliyor.
BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş, “Kendi takdirleridir, saygı duyarız. Fakat, sonuçta eğer BDP’nin de bu mutabakatın içinde yer alması istenseydi, başından itibaren gizli-saklı görüşmeler yapmak yerine BDP’yi de dahil eden bir çalışma yürütülürdü. Fakat öyle görülüyor ki bilinçli bir şekilde böyle bir yöntem seçilmiştir. Bundan sonraki süreçte diyaloga kapalı olmayacağız. Tabii biz diyaloga açık olacağız. Bizim niyetimiz sorunu çözmektir. CHP’nin kendi takdiridir saygı duyarız, bizi bağlamaz.” diye konuştu.
Krizin “yemin” boyutunun çözülmesinde kritik ve etkin bir rol üstlenen TBMM Başkanı Cemil Çiçek de herkese eşit mesafede olduğunu vurgulayarak “BDP’ye yönelik yemin çağrımı tekrar ediyorum.” dedi.
Kaynaklar
Bu haber arşivlenmiştir; değişikliklere ve/veya vandalizme karşı korumaya alınmıştır.
Bir düzeltmeniz varsa haberin tartışma sayfasına düzeltmenizi yazın. Hizmetliler tarafından dikkate alınacaktır. Not: Listelenmiş kaynaklar artık erişilemiyor olabilir. |